KENDİ ŞEHRİNDE BİR MÜLTECİ!

Allah’a bir can borçları var, o da şehirli ve modern insanlar yüzünden burunlarından geliyor. Zavallı hayvanlar bir ilçeden diğerine atılmaktan, ormanlara, açık alanlara terk edilmekten; açlık, hastalık, aşırı sevgi ve sevgisizlikten mahvolmuş durumdalar. Anlayacağınız, canları başlarına bela oldu. İstanbul’un mültecilerinin, köpeklerin çilesine belediye başkanları çözüm geliştirmeye çalışıyor ama kalıcı çözüm için Osmanlı dönemindeki gibi şehir sakinlerinin de üzerine düşeni yapması gerekiyor.01-01-2012 ZAMAN

Sadettin Tantan’ın Fatih belediye başkanı olduğu dönemde, Eminönü Belediye Başkanı Ahmet Çetinsaya bir toplantıda yanına yaklaşır, “Başkanım, sizin ilçenin köpekleri bizim sokaklarda dolaşıyor.” der. O dönemde Fatih Belediyesi’nin sokak köpeklerini toplayıp, Eminönü Belediyesi sınırlarına bıraktığı yönünde iddialar vardır. Tantan, duyduklarına bu yüzden kızar: “Nereden çıkartıyorsunuz başkan, ne biliyorsunuz bizim ilçenin köpekleri olduğunu?” Çetinsaya, “Başkanım, yürüyüşlerinden anlaşıyor Fatihli oldukları. Bir omuzları düşük, sağa sola çalım atarak yürüyorlar.” deyince bu konuşmaya şahit olan diğer ilçe başkanları gülmeye başlar. Bu olay bugün bile belediye başkanları arasında fıkra gibi anlatılır. Çünkü hâlâ benzer iddialar var. Merkez ilçelerin sokak köpeklerini toplayıp, İstanbul il sınırlarındaki ilçelerin ormanlık ve boş arazilerine bıraktığı söyleniyor. Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, bizzat kendi gözleriyle görmüş. Sabah erken saatlerde aracıyla giderken televizyon kulesinin önünde bir kamyon kasasından boşaltılan koyunlar dikkatini çekmiş. Yaklaşınca koyun değil, köpek indirildiğini fark etmiş. Hemen zabıta müdürünü çağırmış, olayı soruşturunca, merkez ilçelerden birinden toplanan köpekler olduğu ortaya çıkmış. Akgün, valiliğe, ilgili belediyelere ve Büyükşehir Belediyesi’ne defalarca resmî yazı yazdığını söylüyor.

Terk edilmiş ve yalnız köpekler şehri

Büyükçekmece sakinlerine sorsanız, İstanbul’un sokaklarında en çok köpek olan ilçesi burası. Köpekleri koruyup kollamalarının da etkisi varmış ama çoğunlukla merkez ilçelerden toplanıp gece vakti ilçe sınırlarına bırakılan köpeklermiş bunlar. Bir de köpek severlerin büyük bir hevesle aldığı sonra da bakmaktan bıktığı için sokağa attığı köpekler var ki halleri içler acısı. İlçede küçük bir tur attığınızda şaşırtıcı derecede fazla köpekle karşılaşıyorsunuz. Bu sebepledir ki İstanbul’un en büyük hayvan barınağı da Büyükçekmece Belediyesi’nin. 5 bin köpek var barınakta. 3 veteriner sağlık kontrollerini yapıyor, 40 kişilik bir ekip de bakımını. 15 yıllık barınakta köpek sayısı her geçen gün artıyor. Çevre fabrikalardan ve otellerden günlük 5 ton yemek topluyorlar.

İstanbul’un garip mültecileri

İstanbul’un 39 ilçesinin 28’inde böyle rehabilitasyon merkezi var. Çoğunluğunun kapasitesi 50-100, ama bunun kat kat fazlasını bulundurmak zorunda kalıyorlar. Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) rehabilitasyon merkezlerini tek tek dolaşıyor. Birçoğunun zamanla köpek hapishanesine döndüğünü söylüyorlar. Sokakta işkence gören, terk edildiği için agresifleşen ve hasta olan hayvanlar buralarda kapalı tutuluyor. Diğerleri de zincirleniyor. Belediyeler iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışıyor ama çözüm, etrafı çitlerle çevrilmiş bir alanda zincirlenmek olmamalı.

“İstanbul’da kaç tane köpek olduğunu tespit etmemiz imkânsız. Sürekli olarak bir yerden bir yere taşınıyorlar. Ormanlar ve şehrin dışındaki araziler terk edilmiş köpeklerle dolu. Türkiye genelinde bir denetim yapıyoruz, bu konuda Anadolu şehirleri daha iyi. Diyarbakır’da, Bitlis’te, Ankara’da daha iyi şartlarda yaşıyorlar.”

Bu tespitler HAYTAP’tan Şebnem Aslan’a ait. Birçok belediyenin özellikle Büyükşehir Belediyesi’nin bu konuda çok yapıcı ve ilgili olduğunu fakat çözüm için ivedi hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Aslan’a göre, rehabilitasyon merkezlerinde mutlaka gönüllüler bulunmalı. Aslan, “Çünkü belediyeler ihaleyle bu işi taşeron şirketlere veriyor. Şirketler düşük ücretle veteriner ve vasıfsız eleman çalıştırıyor. Gönüllü de yoksa rehabilitasyon merkezleri köpekler için ölüm kampları haline geliyor.

“Pet shop’larda 10 yıl boyunca köpek satılması yasaklanmalı”

Bünyesinde onlarca hayvansever derneği bulunduran HAYTAP’ın eğitim koordinatörü Semra Önal, Türkiye’de 10 yıl pet shop’lardan köpek satımının ve ülke genelinde köpek üretiminin durdurulması, en azından kontrol altına alınması gerektiğini söylüyor. Önal, “O kadar çok hayvan var ki, popülasyonu kontrol altına almak için bir süre üretimi çok çok azaltmak veya hiç yapmamak lazım.” diyor.

Önal, insanların hayvan severliklerini de gerçekçi bulmuyor. Çünkü sokaktaki birçok köpek, bir hevesle alınıp heves geçince atılıyor. Toplumun köpek istemediğini, köpek veya kedilere yiyecek bırakanlara ise mahallenin delisi muamelesi yaptığını söyleyen Önal, Osmanlı dönemindeki İstanbul’u hatırlatıyor. O zamanlar gelen seyyahların en çok dikkatini çeken, sokaklarda rahat dolaşan ve gayet bakımlı olan köpekler. Çünkü aynı yıllarda Avrupa’daki şehirlerde köpekler toplanıp şehir dışına atılıyor ya da öldürülüyordu. İstanbul’da bilhassa Müslüman mahallelerinde köpekler mahalleli tarafından beslenir, bakılırdı.

Fatih Belediyesi’nin Yedikule Hayvan Barınağı’nda 3 bin köpeğe bakılıyor.Başkan Mustafa Demir, barınakta çok sayıda yüzlerce dolar verilip de atılmış, safkan cins köpekler olduğuna dikkat çekerek, “Hayvan bakmak sorumluluk. Emek ve en önemlisi sevgi ister. Sizde bunlar yoksa bırakın hayvanı, saksı çiçeği bile almayın.” diyor. Başkanın belediyede beslediği bir köpeği var. Bir yakınından alarak sahiplenmiş; ona Kastor adını vermiş. Demir, sokaktaki köpeklerin çoğunun sahipleri tarafından atılanlar olduğunu söylüyor.

İstanbul’un en büyük köpek bakım merkezi Büyükçekmece Belediyesi’nin. Yazlıkçıların ve hayvan severlerin sokaklara terk ettiği, başka belediyelerin sokaklardan toplayıp Büyükçekmece sınırlarına boşalttığı köpekler burada bakıma alınıyor. Kısırlaştırılıp, tedavi ediliyor. Sonra tekrar mahallelere bırakılıyor. Belediye Başkanı Hasan Akgün, “Sadece Cüneyt Arkın Sokak’ta 850-900 köpek var. Vatandaş bakıyor. Mahalleden biri şikâyet ediyor, diğerleri kabul etmiyor.” diyor.

Bu yazı 2012, dosya haber, HABERLERİM kategorisine gönderilmiş ve , , , , , , , , , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.