24 yaşındaki Adele, 21. yüzyıl gençliğinin gerçek yüzü. Sokaklarda gezen genç kızlar önceki yılki müzik ödül törenlerine damgasını vuran Lady Gaga kadar cesur değiller. Çiğ etten yapılmış kıyafetler giymiyorlar ya da Jennifer Lopez gibi aşırı lüks ve Madonna gibi aşırı zayıf ve kaslı… Ama büyük çoğunluğu Adele’ye benziyor. Kilolu ve bakımlı. Adele adı geçen popüler şarkıcılara göre giyimi ve sahnedeki duruşuyla oldukça mütevazi. Fakat popülaritesi arttıkça aynı duruşu sergilemeye devam edecek mi, işte bunu zaman gösterecek.
Aslolan yetenek ise diğerleri teferruat
İngiltere’de 1988 yılında dünyaya gelen Adele’nin anne ve babası, o 3 yaşındayken ayrılmış. Babasıyla çok az görüşmüş. Böyle bir ortamda büyüyen Adele, çocuk denecek yaştayken bir müzik yapımcısının MySpace’sine gönderdiği üç demo şarkıyla keşfedildi. İlk albümüyle patlama yapan genç şarkıcının iki albümü de en çok satanlar arasında oldu.
Nihayet güçlü sesi ve besteleri yüzü suyu hürmetine bu yıl Grammy’nin en başarılı şarkıcısı olan Adele, şişmanların (ya da biraz kiloluların) medar-ı iftiharı oldu. Gazeteciler ve müzik otoriteleri Adele’nin ödül almasını yorumlarken, kültür endüstrisinin şişmanlığa olan önyargılarının bu genç kadın sayesinde kırıldığını yazdı. Zira, ödül töreninden önce Chanel’in baş tasarımcısı Karl Lagerfeld’e kendisiyle ilgili söylediklerinden dolayı özür diletmeyi başardı bu genç ve kilolu şarkıcı. Adele için “Çok şişman.” diyen Karl Lagerfeld, gelen tepkiler üzerine özür dilemek zorunda kaldı.
Karl Lagerfeldi, ki “uluslararası kilo yönetim uzmanı” olarak nam salmış biridir ve bu yüzden bir şişmandan özür dilemesi çok önemlidir. Adele’nin yeni çıkacak albümünü sabırsızlıkla bekleyen Lagerfeld için dünya basını, “Hatasını ancak Adele büyüklüğündeki kadınlar için kıyafet yaparak telafi edebilir.” diyor. Adele ise ünlü ve muktedir tasarımcıya verdiği cevapta, ülkesindeki kadınların büyük çoğunluğunu temsil ettiğini söyledi. Zaten Adele’nin dergi kapaklarındaki mankenlere benzemek gibi bir isteği de yok. Adele ile Lagerfeld arasındaki basın üzerinden süren bu tartışma şişmanlarla modernite arasındaki sorunu da dile getiriyordu.
Nitekim Adele’nin “Ben sizin kulaklarınıza hitap ediyorum, gözlerinize değil.” sözü çok mesajlar barındırıyor. Müziği görsel şova dönüştüren, cinsellik ve vahşilik ön planda olan şov şarkıcılarının yerine sadece sesi ve besteleriyle var olmaya çalışan bir genç var karşımızda. Son 10 yıldır böyle şarkıcıları görmüyordu dünya kamuoyu. O yüzden modacıların duayeninin “Adele’nin ağırlığıyla ilgili bir sorunum yok.” demesi de çok önemli. “Zenginin malı züğürdün çenesini yorar” misali kilosu etrafında dönen tartışmalardan bahsettiğimiz Adele, ağırlığına yakışır bir malikaneye taşındı. Evinden işine helikopteriyle gidiyor artık. Bakalım popüler kültür ve şöhret Adele’yi değiştirecek mi?
Ünlü olduktan sonra 30 kilo verdi
Adele, tanınmaya başladığından beri 30 kilo vermiş. O artık, popüler kültürün ve müziğin anlı şanlı aktörlerinden biri. Moda dergilerine poz veriyor, ödül törenlerine gitmek için kırmızı halıda yürüyor. Hakkında magazin basınında olmadık haberler yayınlanıyor. Şu sıralar malikaneye taşınan Adele, “Olmaz olsun böyle magazin gazeteciliği, her şeyi bırakıp gidesim var?” açıklamaları yapıyor. Avukatı vasıtasıyla magazin gazetecilerine davalar açıyor. Bakalım popüler kültür, bu kilolu yıldızını ne hale getirecek? Modacılar da müzik otoriteleri de neticeyi çok merak ettiklerini söylüyor.
Mutaassıp oluşu bir ihtiyaç, daha gerçekçi çünkü
Hatice Gökçe/Tasarımcı: Adele’nin başarısı, pek çok yetenekli insan için önemli bir konu. Gerçek bir çıkmaz vardı. Bu çıkmazdaki insanlar tıkanık bu yolda yürümeye devam etmenin ancak günümüz estetik dayatmalarına uymakla mümkün olacağına inanmak zorunda kaldılar. Aslolan yetenek ise diğer her şey teferruat bana kalırsa. Böyle bir ismin ödül alması çok normal. Olması gereken her şey var çünkü. Ses, yetenek. Ayrıca genele bakarsak hepsinden farklı oluşu aynı zamanda daha mutaassıp oluşu da bir ihtiyaç, bir örneği yok. Daha gerçekçi çünkü. Alıştığımız büyük prodüksiyonlu şarkıcıların yanında oldukça mütevazi bir duruş hakim. Görüntüsünden önce sesi var. Bence sistem dönüştüremediği daha güçlü bir gerçeği, içine alarak yeni yolu yaratma peşinde. Önemli olan, bundan sonra Adele’ye ne olacak? Vogue’un US kapağında oldukça müdahale edilmiş fotoğrafı var. Çok da mütevazi değil. İçine alırken neye dönüştüğünü de takip ediyor olmak lazım. Ben çok merak ediyorum.