Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümün’de tam da 28 Şubat sürecinde öğrenciydim.
Mezun olduğum 2002 yılından 2015’e kadar Zaman Gazetesi’nde Haftasonu Ekleri’nde muhabirlik ve editörlük yaptım.
2015’ten 20 Temmuz 2016 tarihine kadar ise Meydan Gazetesi’nde Yazıişleri’nde çalıştım. Meydan Gazetesi efsanesini yaşadığım için kendimi çok şanslı hissediyorum.
Çok zor ve çok önemli bir tecrübeydi Meydan Gazetesi.
Güzel insanlarla son soluğumuza kadar güzel işler yaptık.
Özgürlük ve demokrasi için son kaleydik.
Son sözümüzü söyledik ve savcının isteğiyle 20 Temmuz 2016’da kapatıldık. Kapatılmamıza sebep olan manşetimiz, tam 6 ay sonra, bizzat Genel Kurmay Başkanı tarafından doğrulandı.
28 Şubat sürecinde başlayan gazetecilik hayatım o sürecin sonunda büyük umutlarla iktidara gelenler sebebiyle durdu.
Biz muhabirler arılar gibiyiz. Yaşamın küçük ama hayati parçası.
Bireylerin, devletlerin, hayatın ürettiği her türlü bilgiyi okuyucunun damağına göre harmanlayıp sunuyoruz.
Ve arılar, baharda, yazda bal toplar.
Şimdi kış. Hava çok soğuk, kar yağıyor, şiddetli fırtına var.
Çıkamıyoruz, çıksak ölüyoruz. Ürettiklerimizle hayatta kalmaya çalışıyoruz sığındığımız kovanlarımızda. Burası benim kovanım. 15 yıllık haberlerimin bir kısmı burada. Kayyımdan kurtarabildiklerim…
Elbet her kışın bir sonu var.
Haşin ve acımasız soğuk, fırtına yıksa da biliyorum ki doğa yeniden ve şık birşekilde yapacak herşeyi.
Ve baharda arılar yine bal toplamaya başlayacak…